AYETLER, Nûr 35
(Medenî 102) Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.
Nûr 36
(Medenî 102) (Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, Allah (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin anılmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O’nu (öyle kimseler) tesbih eder ki;
“kuranmeali.com’dan”
* Gerek duyguya ait ve gerekse akıl ve idrake ait her çeşit karanlıkların zıddı olan vicdan ve sezgide ortaya çıkan dış ve iç tecellî ve doğuşların hepsine de nur denilir. (Alıntı)
* * *
NUR-FOTON-IŞIK
Masal bitmişti ve bir daha asla yazmayacağım dediğim gece Sen geldin.. Ağzımdan çıkan her sözle imtihan oluyorum.. Susmayı da öğreneceğim demek ki..
“Sor, dedin, sor bana”..
Sessiz ve harfsiz kelimelerinle……
Olmayan klavyemden olmayan harflerimle yazdım………
“ne sorayım”…………………
“Nur’u sor” dedin……………….
“Nur nedir..? yazdım………………
“Nur benim dedin……………………
……………………
……………………
* * *
Sahi “Nur” ne idi; aydınlık ve ışık olmalıydı sanki..
Ve ben de hiç düşünmeden, şu sıralar hep aynı manaya aktığını düşündüğüm parçaları birleştirmeye karar verdim..
Bu sene ilk kez, “iki defa kutlu doğum haftası kutlanacakmış”.. Takvimlerde öyle denk geliyormuş..
* Bunu ilk okuduğum anda “iki güneşin de aynı yerden doğması -MuhammedAli” gibi geldi paylaşmak istedim..
* * *
Uzakdoğu bilgelerinin (İlim Çin’de de olsa alın.. Hz. Ali( k.v.)’nin sözü) ilmi ile bugün tasavvufu çok daha açık-net anlayabildiğimiz kesin.. Dünyamızda ise; yeni Müslüman olanların hemen çoğu dinsizlikten tutun, tüm uzakdoğu öğretilerinden geçen, ilmi güneş olmuş ve güneşi batı’tan (BATININDAN-İÇİNDEN)doğanlarla doluyor..
Ve ben de “İslami foton kuşağının” bu sene olacağına kalbimle inanıyorum.. Çünkü 2008 senesi hem dönüşümün rakamı 8’i hem de 2+8 ile 1 rakamını barındırıyor.. Mademki bu sene “kutlu doğum haftası da iki kez kutlanacak ve güneş iki kez doğacak.”.. Bizim niyetlerimizin de “bu sene Nur’a gark olmak” olmalı diye düşünüyorum.. Önemli olan hep saf niyet ve o niyete sadakat değil midir zaten..?
Bu Nur’un ilk hali belki “sıkma -tab etme- kabz olabilir” ve biz basınçla bunalabiliriz ama bize yükleyeceği yeni manalar için bu gerekli..
Güneş’e direk bakamayız alışana dek körlük olur.. Aslında ışığın fazlalığından karanlık oluyormuş.. Biz “ışığa kavuşan pervaneler olabildiğimizde ışık da bizden gayri olmayacaktır” demektir bu… Karanlık yerine artık daima ışıyan bizler olabileceğiz sanki..
* * *
Foton benim okuduklarımdan anladığıma göre Nur’dur… Biz artık aydınlanma çağındayız yani “Nur’un ala Nur geldi” inşallah ve aminnn..
* * *
“Fatır, Mekke’de indirilmiş olan 45 ayetlik Kur’an suresidir. Allah’ın yaratıcılığını bildirdiğinden ve ilk ayette geçen Fatır isminden dolayı bu isimle adlandırılmıştır. Fatır, yaratan, yoktan var eden demektir. Yine ilk ayette geçen “el-Melaike” kelimesinden dolayı “Melaike Suresi” diye de anılır. Surede başlıca, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret eden kainat olayları, öldükten sonra dirilme, Allah’ın nimetleri ve müminle kafir arasındaki fark konu edilmektedir..” (Vikipedi, özgür ansiklopedi’den alıntıdır.)
“http://www.haber7.com ‘dan Yaşar İliksiz’in haberi ne kadar derin bir uykuda olduğumuz konusunda bizi uyandırıyor: “NASA’nın 2003 yılı Şubatı’nda uzaya yerleştirdiği Columbia uydusu inanılmaz bir anı fotoğraflamayı başardı. Dünya ufkunda gecenin bittiği ve günün ilk ışığının atmosferin en dış tabakasına çarptığı “o an” Columbia uydusu tarafından görüntülendi. Dünyanın tümüyle karanlığa gömülmüş yüzünün ışıkla buluştuğu o ilk anda, güneş ışığı dünyanın en dış katmanında parçalanarak görünmez olan atmosfer tabakasında işte böyle yay şeklinde parçalanıyor. ” (Alıntı)
* * *
Bu fotoğraftaki resim beni çok etkilediği için “Nur’la alakalı olduğunu ve Foton kuşağını anlattığını hayal ettim..
Sanki geceyi yaran “ilk ışık-Nur hz. Fatıma’nın sırati müstakim yolu-kılıcı idi.. Ve O aslında her gece sabahı, aynı bu şekilde karşılamaktaydı.. Ama henüz uyuyan kalplerimiz bu farkındalığa ulaşmadığı için biz başka bir foton kuşağı beklemekteydik… Korkunç felaketlerle bizi sarsacak olan bir foton kuşağı… Oysa zaten bu farkındalığa vardığımızda bizdeki tüm eski bilgiler yerle bir olacak ve dağlarımız(ego-ben benlerimiz) hallaç pamuğu gibi savrulmayacak mıydı?.. Kıyametimiz kopmayacak mıydı?. Ve yeniden “Işık-Nur- Güneş yeni bir doğumla doğacaktı..” Battığı yerden hem de yepyeni bir doğumla..Yeni bir yaratılışla….
Lütfen NUR’a- IŞIK’a niyet edelim
Sevgiler….
Nur Cihan
www.yorumsuzblog.net.tc
nuralem7@hotmail.com
NOT: A-li Kitabı’nın 10. yazısı olan “nokta-miraç bölümünde” daha evvel söz vermiş olduğum klipler youtube.com kapalı olduğu için bulunmuyordu.. Şu an için açık olduğundan adresleri aşağıda veriyorum.. Lütfen hiç bir önyargıya kapılmadan sadece izleyiniz.. Ve içinizin ne dediğine -hislerinize bakınız.. “İlk anki vesvesesiz, ruhunuzun saf sesine kulak veriniz.. “Yeni binalar için eskilerin yıkılması lazımdır ki yenisi sağlam temeller üzerine kurulsun.. Sen-ben yok .. “BİR-O” var ve O BİR’in sonsuz manaya gelen tek bir manası var..
* * *
http://www.youtube.com/watch?v=DTUbgjI9zRY&feature=related
* * *
Yorumsuz Düşünür Yazarlar - Yorumsuz BLOG 
2012’de Dünya foton kuşağına girecekmiş. İnternet uzayını ‘google’ gemisiyle gezdim. Foton kuşağını inceledim. Yerli ve yabancı spirüalistlere göre 2012de 3. boyuttan 5. boyuta zıplayacakmışız. 5. Boyutun yaratıklarına esir olmamak için spirüalistlerle şimdiden âyinlere girmek meditasyon ve ruhumuzu güçlendiren (atıyorum) omm, ummm, vam, vum gibi zikirler yapıp çakralarımızı (nefis boyutlarıymış) kuvvetlendirmemiz gerekiyormuş.
Bir zamanlar Amerika’da bir grup Dünya’ya yaklaşan bir kuyruklu yıldızın vatandaşlarıyla tanışacağımızı söylemişti. Çoğu bavulunu falan hazırlamış, kuyruklu yıldızdan gelen uzay gemisine binip gideceklerdi. Gemiye binmeyenler de dünya patlayınca yok olacaktı. Hepsi büyülenmiş gibi paranoyaya giren yüz elli kadar zavallı insan bir çiftlik evinde CIA ile çarpışmaya girdiler. Sonra kendilerini yakarak intihar ettiler.
Bu sefer uzaylı vatandaşlar gelmiyor ama foton kuşağındaki bilmem ne enerji alanları geliyormuş. İddianın Astronomi bilimi yönü de var. Yani bilimselliği de var. Bilimselliğine bir şey diyemem. Benim anlayamadığım astrolojik-spirüalist-psikolojik-fanatikliğe düşmüşlerin iddialarıdır.
Yine bavullarını toplayanlar var. Yakında Nuh’un gemisi gibi gemi yapanları da görebiliriz. O gemiler ‘foton’ enerjisiyle çalışır hale gelecekmiş. Bizler yani bavulunu toplamayanlar bu sefer 5. boyutun yaratıklarına bir kaç dakikalık boyut zıplamasıyla maskara olacakmışız.
Bekleyim bakalım. Mevlam neyleyecek?
Nurcihan Hanım zaten her zaman kuşakların içindeyiz diyor. Doğru.
Aslında anlatılması ve gerçeğinin anlaşılması gereken bir konu. İlgilenenler için…
Foton kuşağı bir inanışa göre güneş sistemimizin yakın zaman içinde kozmik bir radyasyon içeren dev bir çemberin içinden geçmesidir. Bu inanışa göre bu geçiş gerçekleşirken 3-4 gün boyunca tamamen karanlık veya aydınlık olacak, elektronik hiçbir alet çalışmayacak, insan DNA’sı bu geçişte radyasyon yüzünden değişecek, insanlığın uyanışı gerçekleşecek, bilinç açılacak, psişik güçler kazanacağız ve insan formu değişecek. Şimdi bu konuyu biraz irdeleyip sağdan soldan derlediklerimi paylaşmak istiyorum.
En basit anlatımıyla “foton kuşağı” şöyle gerçekleşmektedir. Samanyolu galaksisinde Pleiades (Ülker) isimli bir yıldız kümesi bulunmaktadır ve bu küme Samanyolu Galaksi’sinin merkezini oluşturmaktadır (yani bir çeşit supermassive black hole). Bu merkezdeki kara delik içine madde çektikçe dışarı foton ışığı yollamaktadır ve bu fotonlar bir şekilde kutuplaşarak “foton kuşağı” adını verdiğimiz çemberi oluşturmaktadır. Bu olay sonucunda kuvvetli bir radyoaktivite oluşmaktadır. Şimdi gelelim inanışımıza:
Bizim de bu kara deliğe doğru çekilirken bu çemberin içinden geçeceğimiz (2012 yılında) ve bu geçiş sırasında yukarıda anlattığım olayların gerçekleşmesi durumu… Nasıl gözüküyor? Daha çok insanoğlunun bilmediği bir olaya umutlarını yüklemesi gibi. “Büyük Uyanış”.
Bu iddia ilk önce 1992 yılı diye ortaya atılmış. 1992 yılında bir şey olmadığında “Daha geçmedik 5 Mayıs 1997 olsun” şeklinde değiştirilmiş. O zaman da bir şey olmayınca biraz daha ileri bir tarihe (Mayaların Marduk’la buluşmasıyla kesiştirerek) 2012 demişler. Tabi bunu söyleyen bilim adamları değil boş beleş hurafeciler. Bilim adamları tabi ki bir foton kuşağından geçeceğimizi biliyorlar ve söylüyorlar. Hatta bu her 11,000 yılda bir zaten gerçekleşen bir şey. Ama tabi zamane popüler kültürü saldıracak yer arıyor ve o yüzden bu olayı dramatikleştirmeye çok meraklı.
Şimdi de bu inanışı çürüten savlara bakalım:
Bir kere en başta bilim adamları asla böyle psişik ve paranormal bir durumdan bahsetmiyor. Öyle bir durum olsaydı elbette ki bahsederlerdi..
Dünya Pleiades’e doğru çekilmiyor aksine ondan uzaklaşıyor.
Bu foton kuşağı sonucunda büyük bir radyoaktivite gerçekleşecek elbette fakat bu kadar uzaklıktan dünyada felaketlere yol açacak, insan DNA’sını ve formunu değiştirecek, insan bilincini açacak düzeyde değil (Ayrıca radyoaktivite insan bilincini açsaydı Çernobil faciası değil Çernobil Uyanışı demez miydik? Karadeniz ve çevresindeki insanların psişik güçleri olmaz mıydı?).
Bütün bilimin bildiği bu foton kuşağı olayını böyle süsleyip püsleyip insanlara umut aşılamak kimin fikri bilmiyorum ama bu büyük astronomik olay sonucu bu şekilde insanüstü olaylar gerçekleşmeyeceği bariz kesin. O yüzden bence 2012’de bir gün ilginç bir hisle uyanıp doğaüstü şeylerle karşılaşacağımız fikrini şimdilik bir rafa kaldıralım bence. Mühim olan psişik olmak değil insan olmak efendim..
http://duskdiyebiri.blogspot.com/2007/09/nedir-bu-foton-kua.html ‘den alintidir ….
Bana asıl ilginç gelen Maya takviminin de 21.12.2012 de sona eriyor olması!
Hala linklere girilemiyor…
Üzgünüm seyredemedim.
Bence herkes birazcık ta olsa kendini maddi manevi iyileştirme yoluna gitmeli. Çünkü foton çağı bence iyinin ve kötünün ayrıldığı bir mihenk olacak. İyiler için bayram kötüler içinde azap…
Ben “TOHUM”a katılmıyorum. İsterseniz http://www.maranki.com a girip sıradışı programının videosunu izleyin. Kozmik bilimci Prof.Dr.Ahmet MARANKİ gerçekten de neler olacağını anlaşılır bir dille bu programda anlatmış.
Bilim adamları foton kuşagına 21 aralık 2012 girileceğini… ve girildiği andan itibaren 5-6 günlük bir karanlık devresine girileceğini… sonrasında 2000 sene gece yaşanmadan aydınlık bir gökyüzü ile karşı karşıya kalacağımızı ve canlıların bilinç üstü bir güce sahip olacağını açıklıyor, ancak yine de 21 aralık 2012 gelmeden ve yaşamadan bunları söylemek erken diye düşünüyorum.
Selam arkadaşlar… Uzun zamandır bu konuyu araştırmakta olan bir din yoldaşınızım. Ben de sizler gibi o uydurmalara inanmıyorum tabii ki.
Baba Vanga gibi büyük kahinlerin ve bir çok bilim adamının geniş çaplı araştırması sonucunda bulunan bu veriler, elbette insanları korkutacağı ve büyük bir kaosa sebebiyet vereceğinden, bu araştırmalar gizli tutuluyor. Ne var ki bazı Türk bilim adamlarımızın büyük bir kısmı bu araştırma peşinde koşuyor hatta bu araştırmayı sonuçlandırıp açıklayamadan ölüyorlar (dolaylı yollarla).
Anlatmak istediğim bu değil tabii… O gün yaklaştıkça bütün dünya bunu konuşucak ve araştırmalar gün yüzüne çıkacaktır… Yapmamız gereken sadece beklemek. Araştırmalar bir yere kadar ilerliyor ancak bu işi bir açıklama ya da ispatlarla kanıtlanmış hesaplamalar ve neticesinde bilim adamlarından dinleyeceğiz… Tabii ki büyük güçler buna müsade ederse…
Hepinize teşekkürler ediyorum ve araştırmalarınızın devamını diliyorum.
S.A
Öncelikle şunu belirteyim. Ben bu 2012 olayını 2004’de araştırmaya başladım. O zamanlar tabi internetde, gazetelerde, tv. programlarında pek bir kaynak bulamazdınız. Burak Eldem ‘in 2012 Mardukla Randevu kitabında bazı bilgiler mevcuttu ki bunlar foton kuşagı gibi iç açıcı değil iç karartıcı blgiler.
Marduk döngüsü 3661 yılda bir, foton kuşagı 11000 yıllık bir döngü.
Mitolojiye bakarsak ve kutsal kitaplara eski zamanlarda ışınlanmadan bahsediliyor. Örnek Belkıs’ın tahtı olayı. Ve şöyle bir olay da var. Ademden önce 10000 adem devrinin açılıp kapatıldıgı belirtiliyor.
Kendimize önce şu soruları soralım:
– Mayalar, Sümerler, Babilliler vs. eski medeniyetler nasıl oluyor da hiç bir teknolojik alet kullanmadan gözlem yapabilmişler?
– Sizce bunu onlar mı yapmışlardı yoksa onlara gelen bir mirasmıydı bu?
– Bundan 3000 yıl öncesini bilebiliyoruz da 10000 yıl önce kim yaşamıştı, neden izi-kalıntısı yok?
– İlk orta ögretimde karanlık çag, cilalı çag muhabbetini söyleyen ögretmenlerimiz daha şimdiden kendilerini aptal konumda hissetmeleri gerekmez mi bizim gibi?
– Foton radyo aktif bir enerji ise bunun dalga boyları mevcut olması gerekir. Çernobil’in dalga boyu insana olumsuzdu,fotonunki de mi illa olumsuz. Köpek kovucular, sinek kovucular, çeşitli dalga boylarıyla bizim duyamayacagımız frekanslarla hayvanları etkileyebliyoruz. Bunun insana yapabileceklerini hiç düşündünüz mü?
– Allah C.C. şöyle buyuruyor: Yer yüzünde güneşin dogup battıgı her yere adım yayılmadıkça kıyamet kopmaz. (Yani insanlıgın, herkesin Müslüman olacagından ve sonra bozulunca kıyametin kopacagı açık.)
– 3. Boyuttan 5. boyuta geçmede 5. boyut varlıklarıyla yüzleşme muhabbetinde kimi aydınlanacak kimi karanlıga gömülecek deniyor. Acaba bu zebani melek yüzleşmesi mi, gidilecek yerler de cennet cehennem mi?
– Ya da bu gerçekten insan nesline bahşedilen son kıyak olarak adlandırılan aydınlanma olayı mı?
– Alah C.C. ben kullarıma Kuran’da yazan her ayeti dünyada gösterecegim diyor. Yani biz cennet ve cehennemi dünyada görmekten kastımız bu foton olayı mı?
– Şu anki beynimize o kadar saçma gelse de inanmak güç; maddeci olarak yetiştirildik çünkü. Tv ye baglı olarak yetiştirildik; onun söylediği dogrudur, söylemediği direk yalan abi, konumunda büyüdük. Anne-babalarımız da öyle büyüdüler ve tamamen değişime kapalılar.
– Onlara tv. söylemedikçe asla inanmazlar. Gazetede okumadıkça redederler. Peki ya siz dünyayı yönetenlerden olsaydınız!!! böyle önemli bir kargaşa çıkaracak blgiyi paylaşır mıydınız. Uyuyan bir insan kütlesi mevcutken yeryüzünde, neden uyandıralım. Neden hırlasınlar?
Dogal afetler gelecek depremler, volkanlar, hortumlar falan. Bunu açıklarsanız millet savaşa girer yiyecek için.
Birgün Himalayaların buzu eridiğinde düşünün, bir Hindistan’ın hayat kaynagı olan Ganj nehri kurudugunda ki Hintililer yumuşak insanlardır ki zarar görmedikçe… Dünyanın en kalabalık 3. ülkesi aç ve susuz, saldırmaz mı tıpkı Türklerin kavimler göçü gibi?
– Dogal bir felaket gelecek olsa bunu sandalye kapma oyunu gibi düşünün, müzigin durdugunu söylerseniz yanınızdaki kulaklık takanlara oturacak sandalye bulma ihtimaliniz düşmez mi ya da bulundugunuz sandalyeden sizi ittirmez mi insanlar?
* * *
Yok yok efendim kimse size zırnık laf etmez sandalyenizin altına bile girmeye kalkarlar ki o yer sizin belki yiyecek deponuz.
* * *
Yani ortada böyle bir olay varsa tv. size asla birşey sölemez, söyleyemez (Söylemek istemez ki bu da bilenlerin çıkarınadır…)
* * *
O zaman bunu şöyle düşünelim; Hz. Ali’nin bir müşrikle olan diyalogu gibi… Müşrik hz. Ali’ye boşuna ibadet ettiğini Allah, kitap, Kuran, cennet yok, boş şeyler der.
Hz. Ali de, “peki yok diye kabul edelim, senin kazancın ne? Peki ya varsa…” der, “ben çok çok az yorulmuş olurum ama ya varsaaaaa…”
* * *
– İşte buradan şunu anlıyoruz; Fala inanma, falsız da kalma gibi de değil bu mevzu.
MEVZU BAHIS MÜHİM İDDİALAR YAKIN VE CİDDİ, BİR ÇOK İDDİA GÖRDÜM AMA BÖYLE SANSASYONELİNİ GÖRMEDİM. VE BU RUS BİLİM ADAMLARININ FOTONU YAKALIYACAGIZ DİYE KURDUKLARI ŞEY NE…
BU YAZ BIGBANG BIGBANG DİYE GAZETE MANŞETLERİ FİLAN… FOTONU YAKALAMA MUHABBETİNİN ALTINDA YATAN DENEYLER VE ÖRTÜLÜ GERÇEKLER NE?
SİZ BÖYLE BİR DENEY YAPACAK OLSAYDINIZ DÜNYA’YA ANLAYABİLECEGİ GİBİ BİR MEVZU BAHİS, YALAN BİR DENEY SUNMAZ MIYDINIZ?
KONU CİDDİ, KONU BÜYÜK DOSTLARIM. KONULAR O KADAR KARIŞIK Kİ BİR AN ÖNCE ŞU 2012 GELSİN DİYORUM.
NE OLACAK TAM OLARAK BİLMİYORUM AMA ŞUNU BİLİYORUM: 2012’DE BİZLER ACABA BORÇLARIMIZI ÖDEYEBİLECEKMİYİZ? ÖSS’DE NEREYİ KAZANIRIM, EVE ERKEN GİDEBİLİR MİYİM, İŞTEN ÇIKARILIRMIYIM, İCRA GELİRSE NE YAPARIM, KREDİ KARTIM BORCUM BİRİKTİ UFF… GİBİ STRESLERİ ASLA YAŞAMAYACAGIZ. PARA DEVRİNİ LİDYALILAR AÇTI KAPAMAK BİZİM DEVRİMİZE KISMETMİŞ. DÜNYA DÜZENİ DEĞİŞECEK, YİYECEK PAHALILAŞIRKEN GİYİM, ELEKTRONİK, YAPI MALZEMESİ, HERŞEY UCUZLAYACAK Kİ, YAVAŞ YAVAŞ GÖSTERDİ KENDİNİ.
ARTIK KAZANABİLİR MİYİM DÜŞÜNCESİ OLMAYACAK ÇÜNKÜ HERKES KAZANACAKTIR. BİR DÜŞÜNÜN!!!
Marduk_fotonkuşağı… gerçekten çok güzel konuşmuşsun. Ben böyle şeylere gerçekten inanıyorum. TV izlemeyi çok severim ama TV.nin her dediğine inanmam. Çünkü genelinin yalan olduğunu biliyoruz artık. Ben psişik telekinezi ve böyle konuşmalara çok meraklıyım ve foton kuşağını neredeyse 8 ay kadar önce öğrenmiştim. Seninle irtibata geçmek istiyorum lütfen beni ekle; dark_freakazoid@hotmai.com
ALLAH (C.C.) NURUNU TAMAMLAYACAKTIR. “marduk_fotonkuşağı”, Allah razı olsun. Gerçekten çok mükemmel ve de ikna edici yazmışsın. Bana göre konunun araştırılması yönünde hem çok iyi bir başlangıç hem de mükemmel bir netice bu yazın. Benm fotonla ilgili merakım ve araştırmam daha birkaç aylık bir süreç.
Başlangıçta komplo teorisi gibi ürkünç geldi tabi. Sonra aklı gözüne inenlerden asıl ürkerek toparladım kendimi. Ve nihayet Rum suresi ayet/22 bu konuda ki en büyük dayanağım oldu. Biz bareallah kendi kendimize bir yerde yetiyoruz da bunu yakın çevremize anlatmak gerçekten çok güç. Takdire şayan yazın için tekrar Allah razı olsun diyor ve zihin açıklığı diliyorum. ALLAHA EMANET.
S.A…
Bence bu foton kuşağı, 5. boyut falan külliyen yalan…
Asıl olan bence devletlerin yaklaşmakta olan büyük felaketleri saklamalarıdır.
* * *
Mantık olarak düşünürsek ilk olarak foton kuşağına bilinen yani girdiği düşülünen atlantis deniyor… Bunların ışık vücutları mı vardı yani varsa nereye gittiler, bundan 3661 yıl önce oldu diyelim ve bu günkü yorumlara göre 2000 yıl sürmeli…
Madem 2000 yıl sürecek nasıl oluyor da hiç iz yok? Bu sadece m.ö 1000 yılına takabul eder daha öncesine ilişkin izler kalıntılar bilgiler varken neden onlardan iz yok?
Bence bazı güçler yaklaşan bu büyük felaketler zincirini gizliyor, olay bundan ibaret kanımca…
S.A.
Öncelikle yazımı ve düşüncelerimi begendiğiniz için hepinize teşekkürler. “krmtm” rumuzlu arkadaşın sorusunu ceveplamak istiyorum.
Marduk ve Foton Kuşağı ayrı şeyler arkadaşım!
Foton Kuşağı 25000 senede bir, Marduk ise 3661 yılda bir olan olaydır. Yani bundan 1661 yıl önce…
Bugünkü yılı 2012 sayarsak 1649 yılında Thera yanardagı patladığında Dünya’ya 100 yıl boyunca bir toz bulutu hakim olduğunda, tarihten 100 sene silinip kayıt tutulmadıgında ve bir çok krallık yıkıldıgında insanlarda ışık mışık öyle bir vucut falan yoktu. Bu dediğimiz olay m.ö 23000 yılı ile m.ö 21000 yılları arası olmuş olması gerekmez mi ???
Ben de bu konu üzerinde kendi çapımda araştırmalar yapıyorum.
Sizin de bahsettiğniz gib Rusların konu ile ilgili çalışmaları hakkında bir yazı oluşturuyorum. Yine dediğiniz gibi böyle bir kargaşa böyle bir şey olacaksa kimse bunu Tv.de söylemez, uyuyan insanlık niye uyandırılsın.
Benim bu konudaki düşüncem; madem böyle bi konu çıktı hem de bilimsel bir konu, e birileri bir şeyler söyleyerek ekmek yeme, voleyi vurma peşinde olabilir. Belki sonuçta hiçbir şey olmayacaktır, belki de çok şey olacaktır ama o günleri görene kadar birileri hakkaten voleyi vuracak.
2012′ de Para Kuşağına bürünecekler ve sessizce kaybolacaklar. Buna da aydınlığa ulaşma mı desek, karanlığa gömülme mi desek ne desek artık…
Allahın her şeye gücü yeter ve isterse bir anda bütün evreni yok eder, boş bir zamana sokar. Ama neden insanlık var oldu sanıyorsunuz, Allah tek idi ve kendisine inanan ve onu seven bir topluluk yarattı. Tek biz miyiz, değiliz, çünkü Kuran’da da evrenin baska bölümlerinde de değişik varlıkların olduğu dile getirilir, kaldı kı cinler örnek; Görebiliyor musunuz, onlar istedi mi sevdiğiniz birinin kılığına girer ve sizinle konuşur. İnşallah foton kuşağı olur da zalimlerin sonu olur. Allahım senin büyüklüğünden güç alıyorum, ben senin sayende var oldum, sana kurban olurum… Amin…
Foton kuşağı ve Marduk değişkenliği…
Konuyu hangi aşamada düşünelim? İlmi mi olsun, dini mi olsun, bilemiyorum o kadar da ilmimiz yeterli olmaz sanırım.
Dini olarak varoluşu incelediğimizde muhtelif evreler yaşadığımız, kısaca Ademiyetten Muhammediliğe doğru yol aldığımız açık… İnsanı cevherden, İnsan-ı Kamilliğe… Turceun sırrı gereği devamlı bir değişim dönüşüm içersinde olan alemimiz ve ademler, mutlaka bir değişim daha yaşamaya başlayacak bu gerçek… Sanırım bu aşamada alem ve adem olarak hangi aşamada olduğumuzun tesbit edilmesi, yaşanacak değişimin veya etkileşimin durumunu, düzeyini belirleyecektir. Bu değişime hazır olanlar için aydınlık olacağı ama hazır olmayanlar için büyük bir karanlık olacağından bahsediliyor, mahşer günü de aynı etkiyi yaşamayacak mı insanlar?
Yaşayanlar için gelecek hiç te uzak değil, nasip olursa göreceğiz.
Allahu Alem…